En sevdiğim mevsimin en güzel ayı temmuz; çünkü okul yok, erken kalkma derdin yok, tüm gün yüzebilir ya da kendinizi oradan oraya atabilirsiniz. Bu ayı hep kendime bir şeyler katmak, hayatımda yenilikler yapmak için seçmişimdir. Bu yıl da temmuz için mis gibi planlarım var.
Öncelikle “30 day squat challance” a başladım, 30 gün boyunca squat yaparak vücudumu biraz daha şekle sokmak istiyorum. Okul zamanı en çok şikayet ettiğim konu spor yapamamak oldu çünkü. Zaten evde her gün yüzme fırsatım var, bir de squatla kendimi iyice spora vermek istiyorum.
Erasmus için kabul mektubumun gelmesini bekliyorum, bir-iki hafta içinde elimde olması gerek ki vize işlemlerine başlayabileyim. Bir yandan orada alacağım dersleri seçmeye çalışıyorum. Sistemleri bizden bayağı bir farklı olduğu için çok zorlanıyorum. Sevgili danışmanım maillerime cevap vermediği için önümü göremiyorum. 1 Eylül’de gideceğim için 2 ay içinde her şeyin hallolması gerekiyor. Derslerim kesinleşince buraya da yazarım.
Okulun eğitim dili Almanca olduğu için bir yandan yavaş yavaş Almanca çalışmaya çalışıyorum, tabi tatilde ne kadar yapabiliyorum soru işareti 🙂 Okul başlamadan önce 5 hafta kadar bir dil kursu alacağım, unuttuğum konuları hatırlayıp biraz üst seviyeden başlamak istiyorum.
Bayramdan sonraki pazartesi staja başlıyorum; kanser genleri üzerine çalışacağım. Bu yaz staj yapayım mı yoksa geçen sene yaz okulu yüzünden yapamadığım tatilimi mi yapayım çok kararsız kaldım; ama boş durmaktansa bir şeyler öğrenirim diye staja başvurdum ve kabul aldım, umarım bana faydası olur.
Kendime yeni müzik listeleri hazırlıyorum. Yıllardır listemde olan, hiç dinlemediğim ama silmeye de kıyamadığım şarkıları sildim. Biraz farklı tarzda müziklere ihtiyacım var.
Odamı yeniden dekore ediyorum. Yeni örtüler serdim, İtalya’dan aldığım aksesuvarları yerleştirdim. Duvarımda yıllardır asılı olan aynı kartpostalları değiştirdim. Dekorasyon bitince de 2 gün boyunca çekmecelerimde ne varsa temizledim. Onlarca poşet attım çöpe, fazla eşya inanılmaz enerjimi sömürüyor. Yıllardır biriktirdiğim kartpostallarım dışında elime ne geçtiyse çöpe attım.
Aramın bozuk olduğu ya da iyi olup da biraz uzaklaşmak istediğim arkadaşlarım hakkında adımlar attım. Küs olduklarımı aradım, iyi olduklarımla arama mesafe koydum. Etrafımda kimi isteyip istemediğim konusunda biraz düşünmem gerek. Hayatımda fazlalık olup enerjimi alan ne varsa, istemiyorum onları hayatımda. Fazlalık oldukları gibi, yeniliklerin gelmesini de engelliyorlar.
Yaz ayları hep beni en çok mutlu eden, en çok kafamı dinlememi sağlayan aylar oluyor. 2016 Temmuz’un bana iyi gelmesi dileğiyle; hoşgeldin Temmuz!
