Hepimiz lisans hayatımızda bir şeyler öğrenmeye çalışıyoruz, bunun için lablarda çalışıp stajlar yapıyoruz. Derslerle beraber bu çalışmayı yürütmeye çalıştığımız için de deneylerin tümünü göremiyor, belli bir deneyin ardından hangisi yapılmalı ya da genel lab işleyişi nasıl oluyor gibi sorularımız cevapsız kalıyor. Bunlara cevap verebilmek için bir labda uzun süreli vakit geçirip gerçek anlamda deney yapmak yani bir laboratuvar projesi yürütmek gerekiyor.
Boğaziçi’nde açılan BIO491-492 Special Project dersleri tam olarak bu olanağı sağlıyor. Bu dersler aslında biraz bitirme projesine benziyor, ama farkı bu dersleri almak zorunlu değil. Eğer alırsanız 3 kredilik bir bölüm seçmelisi yerine sayılıyorlar. Ben bu dönem projemi Prof. Dr. Nesrin Özören’in Apoptoz ve Kanser İmmunolojisi Laboratuvarı’nda yaptım. Orada yüksek lisans yapan birinin projesine dahil oldum ve deneyleri beraber yaptık.

İlk önce size projelerini anlatıyorlar ve labda ne nerede, hangi materyal hangi deneyde kullanılır onları gösteriyorlar. Yapılacak bir deney olduğunda, ilk önce yapan kişiyi izlemeniz gerekiyor. Daha sonra başka bir sefer yine bu deney yapılacaksa bu sefer yapan kişiyi “bu aleti al, buraya tak, bunu buza koy” gibi yönlendirmenizi istiyorlar. Bundan sonra da deneyi kendiniz yapıyorsunuz, tabi bu sırada yanınızdaki kişi sizi izliyor (hem sorunuz olursa sormanız için hem de önlem amaçlı). En son da artık bu deneyi kendi başınıza yapabilecek hale geliyorsunuz 🙂
Deneyleri ilk kez izlerken, kısa kısa notlar almanız çok önemli (ben ilk başlarda almıyordum ve daha sonra deneyleri kendim yapmam gerektiğinde nasıl yapacağımı bilemediğim noktalar oldu). Bu notlar hem deneyde kullanılan malzemelerle ilgili olabilir (atıyorum bir kimyasal +4 derecede mi yoksa -20’de mi durmalı) ya da deneyde bir cihaz hangi ayarlarda kullanılıyor, bunu gibi şeyler olmalı.
Ama bence kendinize ekstradan küçük hatırlatıcı notlar almanız çok akıllıca olur. Benim duyduğumu aklımda tutma yeteneğim çok yüksek değildir, o yüzden bana söylenen bir şeyi direkt yazmaya çalışıyorum. Örneğin bir kimyasalın (raftaki yeri bile olsa) ya da kitin yerini bile yazabilirsiniz. Proje kapsamında bu notları yani yaptığınız deneyin amacını, nasıl yapıldığını ve sonucunu bir lab defterine yazmanız bekleniyor. böylece hem daha sonra siz bu deneyi yapacakken “nasıl yapmıştım” diye düşünmezsiniz, hem de deftere bakan bir başkası neyi neden yaptığınızı ve eğer bir hata varsa bunun nedenini size söyleyebilir.

Bu arada labda olacağım saatleri derslerimden kalan boşluklara göre ayarladık. Mesala dersimin 5’te bittiği bir gün 12’de çıktığım da oldu, sabah 10 dersimden önce bir saat gelip deney hazırlığı yaptığım da. Ne kadar çok ve peşpeşe gelen boş vaktiniz varsa, hem o kadar uzun süreli deney takip edebilirsiniz hem de daha çok şey öğrenebilirsiniz ama genel olarak güzel bir iş çıkarmak için haftanın en az 3 tam günü (bence en az 4) labda olmanız gerekiyor. Çünkü normal haftalık lab derslerinden farklı gerçek bir araştırmanın içinde oluyorsunuz ve her gün çalışmayı ilerletecek deneyler yapılıyor, üstüne üstlük normal stajlar gibi solüsyon hazırlamak gibi işler değil de ciddi ciddi deney yapıyorsunuz.
Ama başka bir labda bu ders kapsamında proje yapan bir arkadaşım, kendi projesinin 2-3 hafta sürdüğünü, onun dışında sadece başkalarına yardım ettiğini ve günde 3 saat civarı gittiğini söylüyordu. Labda geçireceğiniz süre içinde olduğunuz projeye, labın genel çalışma şartlarına, sizin yeteneğinize, kısaca her şeye göre değişebilir.

Benim projem immun sistemde rol alan bir proteinin hücre içindeki değişimleri ile ilgiliydi. Bu protein daha önce hakkında hiç makale yazılmamış bir protein, yani eğer elle tutulur sonuçlar bulabilirsek bizim lab bunları bulan ilk lab olacak 🙂 Bunun dışında labda boş kaldığım vakitlerde de başka insanların deneylerine yardım ettim ve bence en az deneyler kadar önemli olan lab işleyişini öğrendim. Autoclave nedir, biten malzemeler nereden yerine konulur, distile su nereden alınır, bufferlar nasıl hazırlanır gibi şeyler öğrendim.
Proje bitiminde de (finallerden sonra) bölümdeki bütün hocalara ve yüksek lisans-doktora öğrencilerine 15 dakikalık bir sunum ile projenizi anlatıyorsunuz. Sunumdan sonra hocalar size konuyla ilgili “bunu neden böyle yaptınız, sonuçları şuraya gönderdiniz mi, ne kadar süre deney yaptınız” gibi sorular soruyorlar.

Bence bu proje yüksek lisans deneyiminin minik bir provası oluyor. Neredeyse sıfırdan başlayarak kendi deneyinizi yürütebilecek hale geliyorsunuz ve en sonunda da datanızı sunup projenizi savunuyorsunuz. AKİL’deki projem hem insan ilişkileri bakımından, hem de akademik açıdan bana çok şey katan sunumumdu, çok fazla şey öğrendiğimi düşünüyorum.
Eğer sizin de böyle bir şansınız varsa kesinlikle kullanın derim 🙂 Ve ve ve tabi ki bana kattıkları her şey için AKİL’in her üyesine ve Nesrin Hoca’ma çok teşekkür ediyorum <3
Nesrin Hoca’nın labının websitesi için buraya tıklayın.